Okullar açılmadan önce Mehmet Emir’le birlikte camileri ziyaret etmeye niyet etmiştik. Her ne kadar maksat ikindi namazını kaçırmamak olsa da ilk ziyaretimiz Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’ne oldu. İçeriye girince büyülendik. 1853 yılında Osmanlı mimarisi ile Batı unsurları karıştırılarak bugün benim de çok sevdiğim bir tarz olan eklektik yaklaşımla inşaa edilmiş. Herhangi bir kurala bağlı kalmadan ve hatta geleneksel motifler terk edilerek Osmanlı’nın yerleşik sanat üslubu ile Batı mimari anlayışı harmanlanmış. İçeri ilk girdiğinizde İstanbul Deniz Müzesini andıran yüksek pencerelerle karşılaşıyorsunuz. Sonradan öğrendim ki, burası bir dönem deniz müzesine ev sahipliği yapmış. Müze inşaatının bitmesiyle birlikte yeni binalarına taşınmışlar ve camii tekrar ibadete açılmış. Müzenin şimdiki binasının camii mimarisinden oldukça etkilenmiş olduğunu apaçık görüyorsunuz.
En kısa zamanda camiinin büyüleyici atmosferini tekrar solumayı diliyorum, çok etkilendim. Herkese hayırlı cumalar diliyorum. Sıkıntın mı var? Kederde misin? Öyleyse Hz. Mevlana’nın bu özdeyişini hatırla. “Kötü yaratılışlı kişi Allah’a yalvaramasın diye, Allah ona dert keder vermez. Unutma; Firavun’un başı bir kez bile ağrımadı!”