
Dile kolay bir yastıkta 19 sene♥️ Bin tane sıkıntının içinde
ben unuttum, sevgili unutmamış. Üstelik en sevdiğim çiçekle gelmiş. Benim de zaten anlatacaklarım vardı… Beni biliyorsunuz, hiçbir zaman sorunun üstüne gidecek kadar cesur olamadım. Bulduğum çözümler ancak üst üste 3 tane film izleyip; beynimi uyuşturmak gibi günü kurtarır cinsten şeylerdi. Yine böyle günlerin birinde “breaking bad” bana yarenlik etmişti. Dizide Skyler’ın güzelliği ve düzgün ahlakı karşısında nasıl büyülendiğimi saymazsak en fazla Hank amcayı sevmiştim. Çünkü o bir keresinde akciğer kanseri olan kayınbiraderi Walter White’a; “Sen tedavine odaklan, gelecek için kaygılanma! Sana bir şey olacak olursa eşine ve oğluna sahip çıkacağıma söz veriyorum.” demişti. Diğerleri gibi sen güçlüsün, atlatırsın gibi geçiştirici cevaplar verip; samimiyetsiz ve de sinir bozucu telkinlerde bulunmaktan kaçınmıştı. Şahsen ben Amerikalıların bu realist yaklaşımlarını çok seviyorum. Dikkat bu post sübliminal mesaj içerir. Herkesi bilemem ama benim benden sonra oğlumun hayat rutininin kusursuz işleyeceğini duymaya ihtiyacım var. Ona küçük sürprizler yapacak birine… Dedesi, anneannesi, babası zaten var diye düşünebilirsiniz. Onlar hep vardı. Annenin yokluğunun oluşturacağı boşluktan bahsediyorum ben. Anne şefkatıyla onun başını okşayacak, onun yanında evladına sarılmayı kendine çok görecek, ne bileyim en basitinden yeni çıkmış bir filme “Hadi Emir” diyecek, doğum gününü atlamayacak, kendi çocuğu için bir enstantane düşünürken Emir’i de organizasyona dahil edecek… Gerçek, gerçek üstü dostlardan bahsediyorum. Vasiyetimdir, beni seven Emir’i daha çok sevsin.