Benim çocukluğumda Çamlıca’nın fiziki şartları pek iyi değildi. Bugünkü gibi kar yağdı diye hemen okullar tatil de edilmezdi. Ne okul servisimiz ne de okul güzergahında bir otobüs hattımız vardı. Okula gidene kadar kaç tane dereden geçerdik. Kar ve yağmur sularıyla birlikte o dereler taşar; üzerindeki o korunaksız, basit, ince, dar köprüler iyice kayganlaşırdı. Bata çıka okula ulaşmaya çalışırken; soğuğun yanına bir de dereye düşme korkusunu eklerdik. O zorlu günlerin etkisinden kurtulamamış olmalıyım ki, “kar”ı hiç sevemedim ben.
Taa ki bu yıla kadar. Şimdi doyamayacakmışım gibi hissediyorum. Hani sahura kalktığında niyetlenmeden hemen önce mideni patlatacak derecede suya yüklenirsin ya İşte o şekilde
içime daha çok kar, daha çok bahar, daha çok yaz, daha çok sonbahar doldurmak istiyorum. Her şeyden daha çok, daha çokkk…
Canım kar, iyi ki geldin. İyi ki bir kez daha görebildim seni .