Eşim giysi cesarettir der. Ben de tesettür modasını en iyi şekilde temsil eden Filiz Yetim’in tasarladığı bu elbiseyi ne zaman giysem kendimi hep çok iyi hissederim. En son çalıştığım dergi adına reklam veren firmalarla gerçekleştirdiğimiz bir yemek organizasyonunda yine bu elbisemi giymiştim. Mekandaki başka bir organizasyonun davetlisi bir grup hanım yemek boyunca gözlerini masamızdan bir an ayırmamıştı da ben de başörtülü olmamın rahatsızlık verdiği ön yargısına kapılıp üzülmüştüm.

Davet bitti, biz misafirlerimizi uğurladık, peşinden hanımlar müsaade isteyerek masamıza geldiler. Onlar konuştukça anlıyordum ki sadece giydiğim elbise dikkatlerini çekmişti ve tanışmak istiyorlardı. Böyle saçma sapan bir önyargıya kapıldığım için kendimden utandım. Ofise dönüp de kartvizitlerini incelediğimizde hanımlardan birinin ülkemizin önemli holdinglerinden birinin Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu, diğer hanımın da milyon dolarlık yat üreten bir firmanın sahibesi olduğunu öğrenecektik ve bizi bir masada birleştiren de modaydı. Modadan da ziyade Filiz Yetim’ in tasarımıydı.
Bilirsiniz moda hanımların evrensel dili. Nereye giderseniz gidin bu konu üzerine pek çok hanımla tanışabilir ve kendinizi saatler sürecek bir sohbetin içinde bulabilirsiniz
Ancak bu sektöre yakınsanız ya da modayla biraz ilgiliyseniz ülkemizde muhafazakar modasında sade şıklık kavramını henüz oturtamamış olduğumuzu görürsünüz. Çoğu zaman bir elbisede ne kadar çok detay varsa o kadar şık olacağı yanılgısına düşüyoruz. İşte bu yüzden Filiz Yetim çok kıymetli bir tasarımcı. Hem belli hassasiyetlere riayet edeceksiniz, hem iddiasız olacaksınız hem sade hem de şık olacaksınız kuralını başarıyla uygulayabiliyor. Ayrıca çok yakında kendisinin tasarımı olan bir elbise İngiltere’de ve pek çok uluslararası platformda yer alacak bir kitaba kapak oldu. Kitabın yazarı benim de çok yakın arkadaşım olan Magda Graciun. Yolları açık olsun.